Sagalassos Antik Kenti, Türkiye’nin Akdeniz Bölgesi’nin en etkileyici antik yerleşimlerinden birisidir ve Burdur il sınırlarında, Akdağlar’ın eteklerinde yer alır. MÖ 3. yüzyılda kurulduğu düşünülen bu kadim kent, Roma İmparatorluğu döneminde büyük bir kültürel ve ekonomik merkez haline gelmiştir. Yüksek dağlarla çevrili olan Sagalassos, hem stratejik konumu hem de görsel zenginliği ile ziyaretçilerine adeta bir açık hava müzesi deneyimi sunar.
Sagalassos, özellikle etkileyici yapıları ve kusursuz korunmuş kalıntılarıyla dikkat çeker. Kentin en dikkat çeken yapılarından biri, Roma dönemi tiyatrosudur. Yüksek dağ manzarasına karşı inşa edilmiş bu tiyatro, hem mimarisi hem de oturma düzeni ile büyüleyicidir. Ayrıca, Roma hamamları, agoralar, tapınaklar ve mezarlık alanları da kentin önemli yapıları arasında yer alır. Kentin su sistemleri ve su yolları, mühendislik harikaları olarak günümüze kadar ulaşmış ve Sagalassos’un bir su medeniyeti olarak da önemini pekiştirmiştir.
Sagalassos’un en dikkat çeken unsurlarından biri de, kazı çalışmalarında ortaya çıkan heykel ve rölyeflerdir. Özellikle, Artemis heykeli, kenti ziyaret edenlerin ilgisini çeker. Sagalassos, bir zamanlar hem Hellenistik hem de Roma kültürlerinin etkisinde büyümüş bir kent olarak, bu iki kültürün izlerini taşır.
Kent, zamanla terk edilse de kazılar, Sagalassos’un tarihine dair önemli bilgiler sunmakta ve antik kent hakkında yeni keşifler yapmaya devam edilmektedir. Günümüzde, bu antik şehir, hem arkeologlar hem de tarih severler için vazgeçilmez bir keşif alanıdır. Ayrıca, çevresindeki doğa ve dağ manzaraları, ziyaretçilere huzurlu ve eşsiz bir atmosfer sunar.
Sagalassos, sadece bir arkeolojik alan değil, aynı zamanda tarih ve kültürle iç içe bir yolculuğa çıkmak isteyenlerin mutlaka görmesi gereken bir yer olarak dikkat çekiyor. Hem tarih hem de doğa tutkunları için unutulmaz bir deneyim sunan bu antik kent, Burdur’un kültürel mirasının en değerli parçalarından biridir.


